yeşil külliye ne demek?

Yeşil Külliye, Bursa'da 1420'de Osmanlı padişahı I. Mehmed tarafından yaptırılan ve bulunduğu semte adını veren yapı topluluğu.

Yeşil Camii, bir medrese, aşevi, Yeşil Türbe ve hanlardan meydana gelir.12 Külliyenin yapıları şehrin ortasında ovaya hâkim bir tepe üzerinde bir tarafından dere, iki tarafından derin bir uçurumla çevrili arsa üzerine serbest olarak inşa edilmiştir.3 Mimarı Hacı İvaz Paşa’dır; süslemeleri ve çinileri Tebrizli ustalara yaptırılmıştır. Adını, külliye yapılarındaki çinilerin renginden alır.

Külliyenin en önemli yapısı, Çelebi Mehmed'in kendisi için inşa ettirmiş olduğu türbedir. Kardeşleriyle yaşadığı taht mücadelesini kazanan Çelebi Mehmet'in, bu türbeyi artık görkemli ve parlak eserlerin yapılabileceği bir dönemin başladığını göstermek üzere bir güç göstergesi olarak inşa ettirdiği düşünülür.4

2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” Dünya Miras Alanı 'nın bileşenlerinden birisidir.5

Arka plan

1402 yılında Timur Devleti ve Osmanlı Devleti arasında gerçekleşen Ankara Savaşı'nın Osmanlı Devleti'nin yenilgisi ile sonuçlanmasından sonra Osmanlı tarihinde "Fasıl-i Saltanat" (Saltanat Arası) ya da "Fetret Devri" olarak adlandırılan karanlık bir dönem yaşanmıştı. Timur'a esir düşen Sultan Yıldırım Bayezid'in oğulları arasında yıllarca devam eden taht kavgaları, beyliklerin isyanları ve Şeyh Bedreddin Ayaklanması'nın yaşandığı bu devrin sonunda taht mücadelesini Çelebi Mehmet kazandı.

Beşinci Osmanlı padişahı olarak tahta geçen Çelebi Mehmet, büyük bir çöküntü döneminin izlerini silebilmek, Fetret döneminin geçtiğini, görkemli ve parlak eserlerin yapılabileceğini başta Timurlular olmak üzere tüm dünyaya göstermek üzere büyük imar hamlesine başladı. Edirne'de Eski Cami ve Merzifon'da Çelebi Mehmet Medresesi gibi tahta çıkış belgeleri olarak değerlendirilen6 iki önemli eserin ardından Bursa'da büyük bir külliye inşa ettirdi. Külliyenin inşasında çalışması için Timurlu teknik ve üslubuna hakim, Semerkand'da bulunmuş Tebrizli ustalar ve sanatkarları tercih etti.7 Külliyede çalışan Tebrizli ustaların dönemin diğer yapılarında çalıştıklarına dair veri bulunmaz. Bu durumun, Timur'un ülkesinden sanatçı getirerek eser yaptıracak kadar gücü olduğunu gösterme ve artık hayatta olmayan Timur'a dolaylı biçimde meydan okuma arzusuna işaret ettiği düşünülür.8

Külliyenin yeri

Cami, türbe, medrese, imaret, han yapılarından meydana gelen büyük külliyenin yapılacağı alan olarak; Çelebi Mehmed'in dedesi I. Murat'ın şehrin batısındaki külliyesi ile babası Yıldırım Bayezid'in şehrin doğusundaki külliyesinin ortasında, Uludağ'ın eteğine, ovaya hâkim, yüksekçe bir tepe seçilmiştir. Çelebi Mehmed, Osmanlı Devleti'nin yeniden ve daha güçlü bir şekilde doğuşunu ispat etmek üzere eserin her yerden görünecek alana inşa edilmesini sağlamıştır.

23082m2'lik bir alanı kaplayan külliyenin doğusunda İmaret Caddesi, İnce Ardığı Caddesi ve Uğurlu Caddesi, güneyinde Emirsultan Caddesi ve Yeşil Caddesi, batısında Çelebi Mehmet Bulvarı ve Salim Caddesi bulunmaktadır.9

Külliyenin adı

Osmanlı sultanlarının kendi gücünü yansıtacak ve ismini yaşatacak bir külliye inşa etmek geleneği doğrultusunda inşa edilmiş olan Yeşil Külliye, tarihî belgelerde "İmaret-i Sultan", "İmaret-i Sultan Çelebi Han" gibi isimlerle anılmaktadır10 Ancak cami ve türbesinde çokça kullanılan firuze renkli çinileri banisinin adının önüne geçmiş; zamanla halk içinde "Yeşil" olarak adlandırılan külliyenin çevresinde bugün de aynı isimle (Yeşil) adlandırılan bir mahalle kurulmuştur.11

Yapı kitabeleri

Yapıların üzerinde külliyenin banisi, mimarı, süsleme programını yapan nakkaşbaşı, mihrap çinileri ustaları, hünkâr mahfilindeki çinilerin ustası ile ahşap işçiliklerini yapan ustanın adını bildiren altı adet kitabesi vardır. Bu özelliğiyle Osmanlı mimarisinde tektir.12

Külliyenin merkezinde bulunan caminin eşine az rastlanır uzunlukta metne sahip kitabesinde banisinin Çelebi Sultan Mehmed olduğu belirtilir; taçkapının iki tarafındaki kartuşlardan soldakinin üzerindeki ibareden binanın plan ve hesaplarını da Hacı İvaz Paşa'nın yaptığı anlaşılmaktadır. Cami içindeki küçük iki usta kitâbesinde "amel-i Mehmed el-Mecnûn" yazar. Sağdaki mihrap sütunçesinin başlığında "amel-i üstâdân-ı Tebrîz" yazısı bulunur. Hünkâr mahfilinin cami içine bakan kemerinin üst tarafında bulunan Arapça kitabesinden nakışları Nakkaş Ali'nin yaptığı öğrenilir.

Külliye yapıları

Cami

Külliyenin ana yapısı olan Yeşil Cami, Erken Osmanlı dönemi içinde mimarı bilinen az sayıdaki yapıdan birisidir. "Zaviyeli", "yanları kanatlı", "tabhaneli", "Bursa tipi" ya da "ters T planlı" gibi farklı şekillerde adlandırılan plan şemasına sahiptir. Giriş cephesi diğer cephelere göre gösterişli bir şekilde mermer kaplanmıştır. İçi çini ve Nakkaş Ali tarafından tasarlanan kalemişleri ile süslenmiştir. Zemini ve tüm duvarları, çinilerle ve altın yaldızla bezenmiş Hünkar mahfili, döneminin tek örneğidir.13 İki minare yapılması tasarlanmışsa da biri inşa edilmiş, o da 1855 Bursa depreminde hasar gördüğünden yıkılıp yeniden yapılmış; ikinci minare 1869 yılında eklenmiştir.14

Türbe

Caminin 55 metre kadar güneyinde bulunan Yeşil Türbe, Çelebi Sultan Mehmed tarafından kendisi için yaptırılmıştır. O devirde başa geçen sultanlar babasının türbesini inşa ettirirdi; Çelebi Mehmed'in ise külliyenin en önemli noktasına kendisi için bu yapıyı inşa ettirmiş olması yapıyı dönemin diğer örneklerinden farklılaştırır.15 Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan külliyeler arasında camiden daha yüksek konumda ve onunla yarışır boyutta olan tek türbe olma özelliğine sahiptir.16 Adını firuze renkli çinilerinden alan Yeşil Türbe, şehrin sembollerinden birisidir. Bu görkemli yapı, I. Mehmed'in o devirde hayatta olmayan Timur'a dolaylı olarak meydan okuma isteğini yansıtan bir eser olarak düşünülür17 ve 1405'te ölen Timur için Semerkand'da yaptırılan Gur-i Emir adlı türbe ile karşılaştırılır.18

Medrese

Caminin 100 metre güneybatısında bulunan Yeşil Medrese, Türk-İslam tarihinin en önemli eğitim kurumlarından biri olarak değerlendirilir.19 Mehmed Şah Fenari, Aleaddin Tusi, Molla Yegan, Molla Hüsrev gibi ünlü alimler bu kurumda müderrislik yapmıştır. 1419 tarihli yapı, tarihî kayıtlarda "Sultaniye" ve "Bursa Sultaniyesi" ismiyle anılmaktadır. Cami ve türbeye göre oldukça sade bir yapıdır. Günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.

İmaret

Medresedeki öğrencilere, külliyedeki görevlilere, misafirlere, dışarıdan gelen yoksul kimselere ücretsiz yemek vermek amacıya caminin güneydoğusunda bir imaret binası yapılmıştır. Günümüzde aşevi olarak kullanılmaktadır.20

Hanlar

Arşiv belgelerine göre Hacı İvaz Paşa tarafından caminin batısında, medresenin yakınında yapılmış olan Yeşilhan, günümüze ulaşamamıştır. İpek Han ve Geyve Hanı Yeşil külliyenin bünyesindeki hanlardır.21

Diğer yapılar

Fatih döneminde "Sofu Bedreddin", "Köse", "Türbedar", "Köse Ali Paşa" adları ile anılan bir zat tarafından Yeşil Medrese'ye gelir olarak Yeşil Türbe'nin batısına bir hamam yaptırılmıştır. Soğukluk bölümünün üzerinde büyük bir kubbe, ortasında sekizgen mermer bir havuz bulunmaktadır.22 Günümüzde turistlere yönelik hediyelik eşyaların satıldığı iş yeri olarak kullanılmaktadır.23

Onarım geçmişi ve çinilerin çalınması

Külliyede ilk onarım 1647 yılında Hassa mimarı El Hacı Mustafa b. Abidin tarafından; ikincisi ise 1769 yılında mimar Es Seyyid El Hacı Şerif Efendi’nin idaresinde yapıldı. Külliye yapıları 1855 Bursa depremi'nde hasar gördü. Depremde hasar görülen anıtsal yapıların restorasyonu için 1864- 1867 yıllarında Leon Parvillee adlı bir Fransız görevlendirildi. Depremde yıkılan minare, bu restorasyon sırasında yeniden yapıldı; 1869 yılında mahya kurulabilmesi için camiye ikinci bir minare daha inşa edildi.

Firuze renkli özgün profilli çinilerin büyük çoğunluğu yeni çiniler bu restorasyon sırasında değiştirildi. Parvillée’nin 1865 yılında restorasyon çalışmaları sürerken ailesini ziyaret gerekçesiyle gittiği Paris’e başta Yeşil Türbe ve Yeşil Cami olmak üzere birçok anıtsal yapıya ait eserden oluşan koleksiyonunu da beraberinde götürdüğü incelenen belgelerden anlaşılmıştır.24 Bir zamanlar Yeşil Türbe’de bulunan çinilerden bazıları Victoria ve Albert Müzesi (İngiltere) ve Los Angeles County Sanat Müzesi (ABD)'de ortaya çıkmıştır.2526 Günümüzde eksik olan çinilerin yerlerine aynı desenlerin boya ile yapılmış kopyaları bulunmaktadır.

1907 yılında Yeşil Cami ve Türbesi'nin onarımı için Mimar Asım Bey (Kömürcüoğlu) görevlendirildi. Yapılarda bulunan çinilerin eskimiş ve zarar görmüş olmalarından ötürü Kütahya'da tekrar üretilmesini sağladı.27 Türbe, 1941 ve 1943’te mimar Macit Rüştü Kural tarafından yenilendi; 1980'li yıllarda çeşitli onarımlar gördü ve 2006-2009 yılında üç yıl süren bir restorasyonun ardından ziyarete açıldı. Külliye yapılarından Yeşil Cami'nin en son kapsamlı onarımı 2010-2014 yılları arasında mimar Cem Bilginperk yönetiminde bir ekip tarafından gerçekleştirildi.28

Kaynakça

Orijinal kaynak: yeşil külliye. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler